30 Haziran 2013 Pazar

BABALAR



Bin bir cefa ile bizi büyüten,
Büyüyelim diye ömür tüketen,
Kimi kentte kimi köyde çalışan,
Kendi kaderiyle yarışan baba.

Kimi saban tuttu, kimisi orak,
Kimi usta oldu, kimisi çırak,
Hepsinin amacı ekmek, aş bulmak,
Alın terli, el nasırlı babalar.

Kimisi amirdi, kimisi memur,
Kimi zor geçinen, kimisi mamur,
Her zorluğa karşı derlerdi sabur,
Gönlü zengin,  sabrı bol olan baba.

Hepsinin çabası bizi okutmak,
İsterdi sırtından gömleği satmak,
İstediklerine bizde ulaşmak,
Bizlerde kendini yaşayan baba.

Hasta olsak bizle hasta olurlar,
Çok uzakta olsa koşup gelirler,
Canı ilaç olsa hemen verirler,
Canlarını kurban eden babalar.

Ekmek için gurbet ele giderler,
Döşek tahta, taşı yastık ederler,
Acı soğan kuru ekmek yiyerler
Yemeyip bizlere yediren baba.

Baba oğul için bir bağ beslemiş,
Oğlundan bir salkım üzüm istemiş,
Nankör oğlu babasına vermemiş,
Küsmüş kaderine hay vah hay demiş.

Mutlu  görmek için bize duacı,
Bize yuva kurmak bütün amacı,
Etmeli evlatlar o’nu baş tacı,
Bütün babaların cennettir harcı,

Yılmaz ne söyleyip ne yazsan azdır,
Babalara hürmet evlata farzdır,
Günlerce sırtında taşısan azdır,
Babaları mutlu eden bir tatlı sözdür.

                           Haziran 2013 Babalar günü. İZMİR

                                     Yılmaz KANDEMİRCİ