24 Ekim 2012 Çarşamba

KÖYÜME KIŞ GELİNCE
















Sıcak hava veda eder doğaya,
Ağaç küskün, gazel döker toprağa,
Göçmen kuşlar uçup gider uzağa,
Arı sessiz hasret kalır uçmağa,
Kazlar dertli veda eder yüzmeye,
Bostan gamlı yoksun kalır çapaya,
Sular üzgün zorunludur donmaya,
Çoban kardeş uzak artık sürüsüne, ovaya,
Kırlar sönük hasret kalır kelebeğe, arıya,
Dağlar yaslı solup giden yeşiline, alına,
Çünkü kış baba kapatır her tarafı karlarla.

                                   12 Aralık 1974
                             Ataköy (Mağaracık)
                          Yılmaz KANDEMİRCİ

10 Ekim 2012 Çarşamba

DAĞLAR







 







Yamacında türlü çiçekler açar,
Etrafına misk-i amberler saçar,
Tüm canlılar kaynağından su içer,
Ana gibi herkesi besleyen dağlar.

     Tepelerin yüksek semaya bakar,
     Esen yeller sanki türküler yakar,
     Bulutlar raks eder, şimşekler çakar,
     Yağan yağmurlarla şenlenen dağlar,

Yazların serindir, kışların soğuk,
İlkbahar yeşilsin, sonbahar soluk,
Dağ dağa kavuşmaz yüreğin yanık,
Yüz yüze bakmaktan yorulan dağlar.

     Sevdalılar gibi dumanlı başın,
     Eksik olmaz senin kar ile kışın,
     Ferhat gibi sevenlerdir yoldaşın,
     Yol ver kavuşsunlar canana dağlar.

Kucağında canlı, cansız barınır,
Ozanlar adına türkü çağırır,
Türkülerle dertlerinden arınır,
Seslere ses veren dumanlı dağlar.

     Yeşillerle bezenmiştir her yanın,
     Gelin gibi giyinmişsin ormanı,
     Oksijendir canlıların dermanı,
     Umarım kibriti çakmazlar dağlar.

Kimi seni delik delik deldirdi,
Kimi dinamitle kayan kırdırdı,
Kimi koynundaki canlın öldürdü,
Kimileri ormanını yandırdı,
Yılmaz der; vefakâr cefakâr dağlar.

                             1 EKİM 2012 İZMİR
                           Yılmaz  KANDEMİRCİ